8 Nisan 2010

Kendime mektuplar part-2

Kaç gün kaldı şurda sınavına ?
Bi’ elin parmaklarını geçmiyo değil mi ?
Bunun farkındasın ve hala ufacık şeyleri kafana takıyosun öyle mi ?
Boşuna strese sokuyosun kendini, hasta ediyosun bünyeni durup dururken.
Bok mu var ?
Dert mi arıyosun ?
Sanki uğraşman gereken yığınla problemin yokta kaşınıyosun.
Amacın ne bi’ anlasam ..
Bak son defa söylüyorum.
Bırak ne yaparlarsa yapsınlar. Hatta o düşündüğün şeyi bile yapsınlar. Fena mı olur kurtulursun. Gayet iyi bi’ fikir.
En fazla 2-3 gün. En fazla. Garantili bi’ şey bu. Sonra ver elini hayat. Miss gibi ailen de var.
Bırak herkes istediğini yapsın.
Kusura bakma ama babaanneni dinleseydin bugün takmamaya çalışmak zorunda kalmicaktın.
Hani şu hiç yapamadığın şey.
Yalan mı ?
Yapamıyosun kızım. Takmıyorum’un rolünü bile yapamıyosun. Ama başarıcaksın. Ne de şirin oluyosun antidepresanla. Onsuz da başarıcaksın.
Az kaldı.
Çok az kaldı.
Görmemeye, duymamaya çalış.
Bi’ onlar mı var yaşadığın şu şeyde ?
Hadi canım yapma. Bi’ telefonuna bakmıyomu hepsinin yanında olması ? Yine olur. Hatta daha güzel olur.
Sen bi’ takmamayı, sabretmeyi öğrensen her şey çok çok güzel olucak. Her şey sende başlıyo küçük hanım.
Sen O’nun torunusun.
O olsaydı, böyle yapardı.
Hadi bakalım.

NOT: Bu yazı antidepresan kullanıldıktan sonra yazılmıştır.



Lavinia*